Doğumun Yaklaştığını Nasıl Anlarız?
Doğum için genel olarak 40 haftalık bir süre belirlenmiştir, ancak bu süre zaman zaman değişebilir. Doktorunuz doğumunuz için size bir gün saptayabilir, genel planlarınızı bu tarihe göre yapabilirsiniz. Ancak durum her zaman bu şekilde olmuyor. Çünkü birden hiç beklemediğiniz anda doğum vaktiniz gelmiş olabiliyor ve apar topar doğuma alınıyorsunuz. Peki, doğumun yaklaştığını nasıl anlarız? Doğumun belirtileri nelerdir?
Doğumu, aniden başlayan ve birkaç saat sonra bir bebekle biten olay olarak hayal ederiz. Aslında, vücudunuz doğuma önceden hazırlanmaya başlar. Aslında doğumdan önceki bir ay bebeğin doğması için karnın aşağısına inmesiyle karnınızı hafiflettiğini hissedebilirsiniz. Nefes almanız daha kolay olabilir, çünkü kaburga üzerindeki baskı bu iniş ile hafifler.
Yine doğumdan bir ay önce ciddi acılar vermeyen ve kısa kısa, aralıklı kasılmalar hissedebilirsiniz. Doğum yaklaştıkça bu kasılmalar daha uzun ve acılı hale gelebilir.
Doğum gününüz yaklaştıkça, serviksiniz hazırlık aşamasında “olgunlaşmaya” başlar. Bunun anlamı, rahim ağzınızın incelmeye ve belki biraz genişlemeye başlayacağıdır. Rahim ağzınız yeterince genişlediyse, kanlı bir mukus, yani kanlı, yoğun bir akıntı yaşayabilirsiniz. Hamileliğiniz boyunca rahim ağzınızın geçişini engelleyen kalın mukus topağı; birkaç gün içinde bir anda veya kısmen ortaya çıkabilir.
Doğumun ilk işaretlerinden ve de en belirgin olan belirtilerinden birisi suyunuzun kırılmasıdır. Bebeği çevreleyen amniyotik kese, doğum öncesi işlevini kaybedecek ve bu sıvı birden vajinanızdan akacaktır. Bazı kadınların suyu az miktarda gelir ancak bazı kadınlardan bardaktan boşanırcasına gelebilir. Muhtemelen suyun kırıldığı zamana kadar kasılmalar yaşadınız, eğer yaşamadıysanız suyunuzun kırılmasının ardından yaşayacaksınız. Her halükarda, suyunuzun kırıldığını bildirmek için doktorunuzla veya ebenizle iletişime geçmelisiniz. Doğum 12-24 saat içinde sezeryan alternatifi devreye girebilir. Erken doğum söz konusu olduğunda da bu belirtiler görülecektir.